
Bu yazı, kenti biçimlendiren; ardından kendi ürettiği çevrenin kendini biçimlendirdiği kentlerin, Türkiye’deki planlı gelişemeyen örneklerinden biri olan Kuşadası’nı ele almaktadır. Toplumsal ve ekonomik piyasa aktörlerinin sadece bir kısmının kentin biçimlenmesinde baskın olarak söz sahibi olmasıyla, kimlik değerlerinden uzaklaşarak turizm kentinden inşaat kentine dönüşen mevcut Kuşadası profilinin yanında, tüm kent aktörlerinin paydaşlığıyla bütünleşik söz alınması ve çözümde rol almasıyla yaşanabilir bir kentin mümkün olabileceği ifadesini içermektedir.
Tarihi boyunca liman kenti, tarım kenti, turizm kenti kimliklerini barındıran Kuşadası, zaman içinde kimlik değerleri korunmayan, yaşanabilir kent kurgusu hayata geçirilemeyen, plansız gelişen inşaat-yoğun bir hale dönüşmüştür. Buna karşın Kuşadası’nın kimlik değerlerinin geleceğe aktarıldığı bir kent vizyonu gerekliliği konusunda hemfikir olan hem kamuda hem sivil inisiyatifte meslek insanları, iş insanları, yurttaşlar çoğunluktadır. Bu duyarlı topluluğun bir araya gelmesi gereklidir ve bu gereklilik farklı çalışmalarla denenmektedir. Yazının içeriğinde bu hedef doğrultusunda yapılan birçok çalışmanın en sonuncusu olan Kuşadası Kent Kimliği Çalıştayı’ndan bahsedilmektedir. Çok paydaşlı yapı kurgusuyla geliştirilen çalışmanın getirdiği zorluklara karşın farklı rol ve düşüncedeki toplumsal aktörlerin bir aradalığı sağlanmaya çalışılmıştır.
Kuşadası’nda kentin yapılaşma pratiklerinin oluşum aşamaları, planlama* ve katılımcı demokrasinin ilişkisi, 4 aşamalı tarihsel çözümlemeyle anlatılacaktır. Bu dört aşama şu şekildedir.
- 1980’lerde kent planlama yetkisi merkezi idareden yerel yönetime geçmesinden günümüze değin Kuşadası’nda yapılaşma pratiğinde neler oldu?
- Kuşadası marka değerinin turizm olmasına karşın, “turizm yapılarına” verilen ayrıcalıklarla meydana gelen çarpık yapılaşma, kentin kimliğinin bozulmasına, kamu yararının göz ardı edilmesine ve Kuşadası marka değerine nasıl zarar vermiştir?
- Katılımcı demokrasiye geçerek tüm kentli aktörlerin rol alması gerekliliği düşüncesi
- Kuşadası toplumsal aktörleri, Yerelden Temsiliyet ve çok paydaşlı yapı denemesi “Kent Kimliği Çalıştayı”
1. 1980’lerde kent planlama yetkisi merkezi idareden yerel yönetime geçmesinden günümüze değin Kuşadası’nda yapılaşma pratiğinde neler oldu?
Önce biz kenti biçimlendiririz, ardından o bizi. Bu bağlamda doğal ve yapısal çevrenin bütünü olan il-ilçe-kentlerimizin planlamasının tarihsel sürecine bakılmalıdır.

- Devlet eliyle ilk kent planı 1966 yılında yapılmıştır. 1/25.000 ölçekli planda doğal yapının bozulmaması hedeflenmiştir.
- Kuşadası’nın yapılı çevresinin oluşmasında önemli kırılma noktası 1980’lerde yaşanır. 1980’lerde planlama yetkisinin merkezi idareden belediyelere geçişi ve 12 Eylül darbesiyle ortaya konan ekonomik politikalar hızlı değişimin başlangıcı olmuştur. Dönemin başbakanı önemli ekonomik kararlar alır. Belediyeler Kanunu değişerek planlama yetkisi devlet elinden yerel yönetimlere belediyelere verilir. Ancak görünürde demokratik bir çözüm olan bu yöntem inanılmaz büyüklükte bir tahribata yol açar. Turizmin teşvik edilmesi, serbest piyasa ekonomisine geçişle turistik yatırımlar, dolayısıyla yapılaşma olağanüstü hızlanmıştır. 2010’lara kadar devam edecek olan bu süreç “turizm talanı” olarak nitelendirilebilir.

Ülke çapında stratejik bir turizm planlaması yapılmaksızın teşvik tedbirleriyle 70 yatak ve üstündeki kapasiteler teşvik edilmiştir. Kuşadası’na gelen sermaye, kısa sürede turizmden karlarını katlamak üzere burayı yatırım merkezi olarak görmüş, dışarıdan büyük otel firmaları gelmemiş; yerel turizmci ya da kaynağı belli olmayan yatırımlar gelmiştir. Tek konutluk 400-600 m2 büyüklükteki parsellerde ayrıcalıklı imar hakları talep edilmiş, çekme mesafeleri kapatılarak lobiye dönüştürülmüş, 120 yatağa yakın kapasitelerde son derece vasıfsız bir otel tipi oluşmuştur.
1990 başlarında hızlı ve çarpık kentleşmeye tepki olarak üst ölçekli planların revizyon çalışmaları yapılmıştır. Ancak bu planlara bağlı kalınmaması, yapılaşma baskısının devam etmesiyle turistik tesislere ayrıcalıklı imar verilmeye başlanmıştır.

2005’lerde yabancıların konut talepleriyle oteller, (residence) konutlara çevrilmiştir. Yapılaşmamış turistik tesis parsellerinin inşaat hakları 2 emsale kadar arttırılmıştır. Pandemi süreciyle birlikte turistik tesisler ekonomik güçlükler içine girmiş, büyükşehirlerden kıyı kentlerine göç hızlanmış, konut fiyatları yükselmiştir. Bu gelişmelerle birlikte turizm sermayesi, çıkış yolunu inşaat sektörüne kaymakta bulmuş ayrıcalıklı imar haklarıyla yapılmış otellerin yerini aynı haklarla yapılan “rezidans” lar almıştır.

- 2010’larda Kuşadası, yapılaşma baskısının artışıyla turizm kimliğini bırakmış, inşaat kimliğini benimsemiştir. 2010’larda başlayan ve 2020’de yaşanan pandemiye kadar devam eden bu süreçte, turizm sermayesi çıkışı inşaat sektöründe bulmuştur. Hakim sermaye aktörleri Kuşadası’nda turizmden inşaat sektörüne geçer (Y.Mimar Yahşi Karamollaoğlu). Kuşadası, turizm sektöründe ilk ticari pratiklerin ve tecrübelerin yaşandığı bir yer olmasının yanında, turizme dayalı rantın ve ticari çekişmelerin ilk olarak yaşandığı bir yer olmuş ve çözülme sürecine girmiştir. Bu nedenle bugünkü Kuşadası, aslında turizmde tecrübesi olmayan, yaşayarak öğrenen fakat ders çıkarmayan Türkiye’nin turizm politikalarının bir ürünüdür (Güney ve Somuncu)
- 2020 Pandemi süreciyle kıyı kentlerine göç yoğunlaşmıştır. Yaz ve kış dönemleri olarak ilçede ikiye ayrılan yaşantı kurgusunda, 2020’de Pandeminin etkisiyle, yerleşik düzene geçiş artmıştır.
Kuşadası Ticaret Odası –KUTO Ticari Envanteri (2023) çalışması bizlere şu önemli sonuçları vermektedir. (https://kuto.org.tr/tr/ti-caret-noktasi/kusadasi-ti-cari-envanteri/)
-
- Kuşadası özel sektörü, 2023 yılında, 2022 yılına göre %9,09 oranında büyümüştür.
- Kuşadası ekonomisi ve ticari hayatı son 12 yılda (2011-2023) % 75,75 oranında büyümüştür.
- Vergi Dairesi Güvercinada -Marina bölgesinde (2 km2’lik alanda) ticari yoğunluk devam etmektedir. Bu beraberinde pek çok sorunu gündeme getirmektedir. Otopark, altyapı, ticari hayatın sürdürülebilirliği gibi…
- Nüfus artışına paralel olarak ve Kuşadası’nı merkez olarak düşünüp 200 km çaplı bir çember çizdiğimizde (İzmir, Aydın, Denizli, Muğla), ayrıca Kuşadası’nda turizmin her türünün yapılabildiği düşünüldüğünde, nüfusun ve işletme sayılarının artması kaçınılmazdır. Önemli olan uzun vadeli planlama yapmaktır (İmaj 5).

“…geçen yıla göre Kuşadası özel sektörü %9,09 oranında, son 12 yıla göre ise %75,75 oranında büyümüştür.” (KUTO, 2023)
2. Marka değerinin turizm faaliyetleri ile güçlenmesine karşın, “turizm yapılarına” verilen ayrıcalıklar, çarpık yapılaşmaya, kentin kimliğinin bozulmasına, ayrıcalıkların kamu yararına verilmemesine yol açarak marka değerine zarar vermektedir.
Türkiye turizminin gelişmesinde Kuşadası öncü bir rol oynamıştır. Liman Ege Bölgesi’nde kruvaziyer turizminin en önemli uğrak yeridir. Başta Efes olmak üzere çevresindeki ören yerlerinin tarihi önemi bu gelişmede belirleyicidir. 1990lar ortalarına kadar Kuşadası, turizm döviz girdisinde İstanbul’dan sonra ikinci pozisyonda olmuştur. Kuşadası’nın temel ekonomik sektörü 2010lara kadar turizm ve buna bağlı hizmetler olmuştur. Fakat çarpık yapılaşmanın en önemli unsurlarının başında “turizm yapılarına verilen ayrıcalık” olagelmiştir. Çünkü turizm yapılarına verilen bu haklar bir emsal oluşturmuştur. Büyük kapalı alanlı binalar, uyumlu kent mekanları üretilmesine engel olmuştur.

Üst ölçekteki kent planlamasına aykırı, yer sahiplerinin talepleri doğrultusunda, “parsel bazında imar durum değişiklikleri” yapılmıştır. İlçenin farklı farklı yerlerinde uygulama yapılan bu parsellerin çevresindeki yer sahipleri, uygulamayı “emsal” göstermiş ve aynısını talep etmişlerdir. Bu uygulama seneler boyunca tekrar etmiş, böylelikle küçük bir parselle başlayan tadilatlar ilçenin başka başka yerlerinde adeta yağ lekesi gibi büyümüştür.
Büyüme, konut yoğun / yığın yapılaşmayla devam etmektedir (İmaj 7). Ticari ve turistik tesis olarak görünen yapılar, konut olarak kullanılmaktadır. Ticari birimlerin zemin katları ticaret, üst katları konut kullanımlıdır. Turistik yapılar, konuta çevrilmiştir. Yönetmeliklere aykırı olmasına rağmen kat mülkiyeti kurularak turistik tesisler satışa sunulmuştur. Görünürde turistik tesis olan alanlar konut yoğun bir hal almıştır. Ancak bu konut kullanımına hizmet edecek donatı alanları planlanmamış ve yapılmamıştır. Sosyal tesis, eğitim birimleri, spor alanları, rekreatif alanlar, yeşil alanlar, otopark gibi donatı alanları düşünülmemiştir. Yaşanabilir kent için gerekli kullanımlar adeta göz ardı edilmiştir. Bu yöntemlerle Kuşadası’nda plansız yapılaşma pratiği adeta normalleştirilmiştir. Bu dağınık yapı artışlarıyla, altyapı, kanalizasyon, elektrik, su hizmetlerinin planlanması imkansızdır. Donatı alanları kurgulanamaz hale gelmiştir. İlkel kentleşme modeli devam etmektedir.
3. Katılımcı demokrasiye geçerek tüm kentli aktörlerin rol alması gerekliliği düşüncesi
Türkiye’de kentlerin “büyümesi”ne karşın yaşanabilir çevrelere dönüşerek gelişememesi, çağını yakalayamamasının temel sebebi kentsel yaşam kurgusu idaresini, beş yılda bir seçimle gelen belediye başkanlarına teslim etmesidir. Demokratik yönetim modeli gibi görünen bu yöntem, fiili olarak demokratik yapılanmadan oldukça uzaktır. Halkın egemenliği, halkın kendi kendini yönetmesi anlamında kullanılan; halkın hem siyasi hem de idari anlamda yönetime katılımı esasına dayanan bir terminoloji olan demokrasi, dünya üzerinde de halkın egemen olduğu bir yapıda değildir. Seçimin olması demokrasi olduğunu göstermez (Prof.Dr. A.Murat Tuncer).
Öyle ki;
- demokrasi kültürünün sandık odaklı kalması,
- yerel yönetici adaylarının toplumun ihtiyaçlarını dinleyerek oluşturduğu vizyon ve uygulama planları geliştirmemesi,
- kentin oluşumunda söz sahibi olan kesimin belli sermaye sahiplerinin oluşu,
- katılımcı demokrasi kültürünün gelişmemesi,
- toplumun ihtiyaçlar ve gereklerini doğru tespiti ve ortaya koyması için toplumsal gelişimin sağlanamaması,
- böylelikle gerçekçi kent planları yapılamadığı gibi, bu kent planlarını denetleyen / sahiplenen bir kentli profilinin oluşmaması mevcut durumun ifadesidir.
Asıl sorun merkezi ya da yerel yönetimlerde değil, planların sahipsizliğinde, toplumun örgütsüzlüğünde idi. Planların sahipliğini kazanması için önce örgütlü bir toplum yapısı oluşturulmalıdır. Bu örgütlü toplum içerisinde, o kentte yaşayan değişik çıkar gruplarının kent planları üzerinde etkili olabilecekleri katılımcı demokrasi anlayışı getirilmelidir. Her türlü karar verme sürecinde sistemin kimin elinde olursa olsun doğru işleyebileceği ve karar verme süreçlerinin mekanizmalarının kendi iç ve dış denetimlerini kurabildiği bir süreç yaratılmalıdır (Orol Ataman, Ege Mimarlık s.96/1).
Yaşanabilir bir kent herkesin hakkıdır. Ancak kentin mevcut haline gelmesinde payı olan tüm halkın temel ihtiyaçları karşılanmamaktadır. Bütünün hayrı için tüm bileşenlerin söz aldığı “bütüncül plan”ın geliştirilmesi zaruridir. Kentler, orada yaşayanların temel yaşam alanıdır; aynı zamanda önemli kültür ve uygarlık merkezleridir. Bu nedenle kentli olma, kent duyarlılığı kazanma, kent kültürünün oluşması süreci de ancak kentle ilgili bütün süreçlere kentlilerin demokratik katılımı, söz ve karar sahibi olması ile mümkündür.
4. Kuşadası toplumsal aktörleri, Yerelden Temsiliyet ve çok paydaşlı yapı denemesi “Kent Kimliği Çalıştayı”
Sağlıklı, güvenlikli ve yaşanabilir bir kent, yaşam hakkı kavramlarının bilincinde ve gayretinde; aşırı yapılaşmaya tepki gösteren, Kuşadası kent kimliğini önemseyen ve çözüm yollarında aksiyon almak isteyen kentli, yurttaş, topluluk, meslek insanları Kuşadası’nda çok sayıdadır.

Kenti oluşturan bu bileşenlerin yanında, yerli ve yabancı misafirler de kimlik değerlerini, kentin kamusal alanlarını, mimari yapılarını veya kent peyzajını artık göremediklerini, hafızalardaki sahil turizmi marka kenti olan Kuşadası’nın çok farklılaştığını, birçok probleme dair endişelerini ifade etmektedirler. Gözle görüldüğü üzere ve/veya kurumların analizleriyle ortaya konulan verilere bakıldığında, Kuşadası’nın geleceğine ilişkin endişe duyulmaktadır.
Meslek odası olarak TMMOB Mimarlar Odası Kuşadası Temsilciliği; sivil insiyatif olarak birçok STK; Kuşadası Kent Dayanışması, Kuşadası Çevre Platformu, Kuşadası Sivil Toplum Platformu gibi birliktelikler, tarih içinde kenti korumaya ilişkin birçok kazanım elde etmiş, kentsel meselelere görüş vermiş, gerektiğinde hukuki süreçlerle yerel idare ya da devlet organlarıyla alınan kararlara duyarlılık göstererek yerelin sesini dile getirerek, savunucu oldukları konularda başarılı olmuştur.
2020-2021 yıllarında ise Kuşadası Kent Dayanışması ile işbirliği ve paydaşlığı olan TMMOB Mimarlar Odası Kuşadası Temsilciliği’nin önerisiyle, çok yönlü sorunların tartışılmasına, çözüm yollarının çok paydaşlı bir yapıyla aranmasına ilişkin bir yöntem olarak “Kuşadası Kent Kimliği Çalıştayı” yapılması önerisi, Mimarlar Odası temsilcilik dönem başkanı Ümit Acar tarafından gündeme getirilmiştir.
Çalıştayda kentin tüm bileşenlerinin kendini ifade etmesi sağlanmaya çalışılmıştır. Ancak bu kurgunun oluşumu oldukça uzun bir zaman almıştır. Yaklaşık 1,5-2 senelik hazırlığın nihayetinde Ağustos 2023’den Temmuz 2024’e uzanan bir senelik program yapılmıştır. Kuşadası Belediyesi, TMMOB , Mimarlar Odası Kuşadası Temsilciliği, Kuşadası Kent Konseyi ve Kuşadası Kent Dayanışması paydaşlığında çalıştay süreci başlatılmıştır. Kentin her kesiminin kendini ifade etmesi amaçlanmıştır.

Kent Kimliği Çalıştayı’nın amacı, Kuşadası’nı diğer kıyı kentlerinden farklılaştıran, ayırıcı özelliğini toplumla buluşturarak, farkındalığı arttırmak, kentsel hafızanın yaşamasını sağlamaktır (Kuşadası Kent Kimliği Çalıştayı Yürütme Kurulu).

Kenti oluşturan birçok farklı aktör/paydaş/yapının kendi alanlarına ilişkin uzmanlık, hafıza, bilgi birikimleri mevcuttur. Ancak bu bilgiler toplumun diğer kesimleriyle paylaşılamamaktadır. Bu da farkındalığın oluşmaması, toplumsal gelişimin sağlanmamasına sebep olmaktadır. Bir kişi/yapı/kurum/aktörün bilgisi topluma aktarılmamışsa, bilgi toplumsallaşmamışsa o bilgi var sayılamaz.
Çalıştayda; bilgileri tazelemek, aktarmak, toplumsallaşması ve topluma değer katabilecek hafıza modelleri, üretmek hedeflenmiştir. Yaşanabilir ve sürdürülebilir bir kent; yerel kimlik değerlerinin, korunacak alanların keşfedilmesi, demokratik katılımla kentin tüm paydaşlarının çözüm üretmesi, toplum gelişimi için bu amaçlara hizmet eden eğitim, etkinlik, mahalle meclisleri hedeflenmiştir. Yerelden yönetim ile bu hedefler doğrultusunda kurum, STK, mahalle meclisleri, muhtarlar, site yönetimlerinin görev almasının etkili olacağı ortaya koyulmuştur. Bu şekilde kısa, orta ve uzun vadeli hedefler tespit edilmelidir. Bilginin toplumsallaşması, kent belleğindeki bilgilerin toplanarak ulaşılabilir hale gelmesi, yapılan çalışmaların şeffaf olarak takip edilebilmesi için çalıştay web sayfası ve sosyal medya hesapları oluşturulmuştur.
Kuşadası Kent Kimliği Çalıştayı’nın Aşamaları
Ağustos – Ekim 2023 – Odak grup Toplantıları:
Hedef: Her hafta Kent Konseyi’nin organize edeceği meclisler ve çalışma masalarının sorumluluklarında yapılacak odak grup toplantıları sesli kayda alınacak. Toplantı sonrasında raporlanacak. Toplantıların iki ana bölümü olacak ve her bir toplantı aynı formatta gerçekleştirilecek. Birinci bölümde kentin sorunları, ikinci bölümde ise beklentiler tartışılacak.
Bu aşamada, muhtarlar, çevreye duyarlı sivil toplum örgütleri, ticaret odası bileşenleri vb. gruplarla buluşmalar gerçekleştirilmiştir.
5 çalışma masası oluşturulmuştur. Bunlar:
- Çevre, İmar ve Planlama Masası
- Gençlik ve Çocuk Masası
- Kadının Kentte Yaşam Hakkı Masası
- Turizm ve Tarım Masası
- Yerel Tarih, Kültür Sanat Masasıdır.
1. Aşama: Kasım 2023 Çalıştay – Sorunlar ve Beklentiler
Hedef: OGT’den elde edilen notların derlenerek sunulduğu ve yeni Kuşadası vizyonu için önerilerin kaydedildiği ve çalıştayın hemen ardından kamuoyu ile belki bir manifesto olarak paylaşıldığı bir içerik oluşturmaktır.

Kuşadası Belediyesi’nin sponsorluğunda yapılan çalıştay, bir otelin üç konferans salonunda, beş çalışma masasına ayrılan bölümler oluşturularak kurgulanmıştır. Mahalle meclisleri, “Kuşadalı hemşeriler”, STKlar gibi pek çok katılımcı tüm gün bu çalışmaya katkı vermiştir. Önce çalışma masalarında tüm katılımcılar dinlenmiş ve tüm görüşler hem yazılı hem de dijital kayda alınmıştır. Her masa moderatör ve yazmanı görüşleri düzenleyerek sunum haline getirmiştir. Son olarak hem çalışma masalarının Çalıştay gününe kadar yaptığı raporlar hem de 18 Kasım günü katılımcıların görüşlerinden oluşan raporlar tüm salona sunulmuştur.

1.Aşama çalıştayı basın açıklaması, sonuç raporu, sonuç bildirgesi sosyal medya hesapları ve web sitesinden yayınlanmıştır. Beş masa çalışmasıyla çok paydaşlı katılımla verimli, özverili bir çalışma oluşturmuştur. Bu verimli çalışmanın raporlarına https://kusadasikimliginiariyor.com/ web adresinden ulaşılabilmektedir.
Çevre-İmar-Planlama masasının sunduğu, Mimarlar Odası ruhsat kayıt sistemindeki verileri analiz ederek oluşturulmuş, yıllara göre ruhsat alınan yapıların m2 cinsinden büyüklüğüne ilişkin çalışma raporu, Belediye Başkanı tarafından yanlış bilgilendirme olarak değerlendirilerek eleştirilmiştir. Raporda 2014-2023 yılları analiz edilmiş, 2020 Pandemi yılından sonra çarpıcı inşaat ruhsat artışlarına, bu ruhsatlara göre inşaatlar yapıldığı takdirde Kuşadası nüfusundaki yüksek artış oranı ve bunun doğuracağı sorunlara dikkat çekilmiştir. Bu sorunların katılımcı model ve çok paydaşlı kurguyla çözülmesi gerektiği vurgulanmıştır.
Çevre-İmar-Planlama masasının yoğun yapılaşma ve bunun kent kimliğine baskısının ifade ettiği rapor birçok paydaş tarafından gerek eleştiri gerek övgü alarak kamuoyunda gündem konusu olmuştur.
2. Aşama: Şubat 2024 Forum- Vizyona Yönelik Talepler:
Hedef: Yerel seçimler öncesi Kent Konseyi’nce yürütülmekte olan sürecin güncel çıktıları paylaşılacak, kentin olası aday yöneticilerine yol gösterici ve kamuoyunu bilinçlendirici bir paylaşım olanağı verecek bir toplantı olmasıdır.
1. Aşamanın ardından çalıştay süreci devam ettirilmek istense de, ÇİP masasının verilerinin bilimsel verilere dayanmadığı görüşleri, basında çıkan haberlerle paydaşlar arasında tartışmalar ve görüş ayrılıkları sürmüştür. Bireysel olarak çalışma masalarından ayrılmalar olmuştur (ÇİP: Çevre İmar Planlama Masası).
2. Aşama Kuşadası Kent Dayanışması moderatörlüğüyle gerçekleştirilmiştir. Kuşadası’nın vizyonuna yönelik görüşlerini ifade etmek üzere tüm belediye başkan adayları foruma davet edilmiştir. Mimarlar Odası Kuşadası Temsilciliği 20.dönem yönetim kurulu foruma katılmamıştır.

Forumda;
- Eğitimsen, Kuşadası Kadın Platformu, Kuşadası Çevre Platformu, Ekodosd, Yerel Tarih, Kuto, Üniversite Öğrenci Temsilcisi beklenti ve vizyonlarını dile getirmiştir.
- Belediye başkan adaylarından ise Dem Parti, CHP, Zafer Partisi, TKP ve Emek Partileri adayları Kuşadası Vizyonlarını ve sivil toplum örgütlerinin taleplerine yönelik görüşlerini paylaşmışlardır.
Öngörülen 3 ve 4.aşama içerikleri aşağıda verilmiştir. Paydaşların çalıştaya destek vermemesiyle 3 ve 4. aşamalar gerçekleşememiştir.
3. Aşama: Mayıs 2024 – Çalıştay:
Hedef: Kentin hedefleri ve Stratejileri Üzerine; çalışmanın tüm birikimlerinden yararlanarak hedefleri ve stratejileri oluşturan bir çerçeve kentin kamuoyu ile paylaşılacak ve tüm paydaşlar bu çerçevede ortaklığa davet edilecek. Çalıştay nihai metninin geniş bir tabanda kabul görmesine olanak verecek şekilde imzalanması ile sona erecek.
4. Aşama: Temmuz 2024 – Sürecin Değerlendirilmesi:
Hedef: Süreçte başarılan ya da başarılamayan konular irdenelerek çıkarılan deneyimler tartışılacaktır. Olası yeni adımlar konusunda bir başka etabın tasarımı gündeme getirilecektir.
Bu çalışmaya gönüllü katkı veren duyarlı yurttaş, akademisyen, sivil toplum örgütleri bileşenleri, mühendis, mimar, arkeolog, sosyolog, öğretim görevlisi, çevreci, esnaf, öğrenci, ticaret erbabı, muhtar, öğretmen ve daha sayamadığımız birçok bireyin özverili çalışması takdire şayandır. Bu kişiler kentinin geleceği için bilgisini, zamanını, emeğini özveriyle ortaya koymaya devam etmektedir. Kentin idari ve sivil tüm paydaşlarıyla çözüm üreterek yeni bir gelecek oluşmasını hak etmektedir.
Sonuçlar:
1. Geçmiş ve günümüz değerlerini dikkate alan “kent kimliği” bulunmalı, farkına varılmalı, geliştirilmelidir. Kuşadası, marka değeri olan turizm kimliğini yitirmektedir. Fiziksel çevre ve kültürel çevrenin gelişimi için bütüncül bir kent planı uygulanamamaktadır. Çeşitli piyasa aktörleri talepleri ya da bizzat bakanlık eliyle de üst ölçekli kent planları, plan tadilatlarıyla bozulmaya 40 seneyi aşkın süredir devam etmektedir (Göksu, 2024).
2. Kentin kontrolsüz büyümesi, aşırı nüfus artışı, “kent kimliği”nin “kaybolması”na yol açarken, “Kuşadası’nın su, çevre, tarım alanları vb. kaynaklarının kullanımında eşik değerler aşılmıştır. Kentsel yapılaşma ve kamusal mekân yaratma için kapasite, ekonomik kalkınma ve toplumsal gelişim için “kaynak”lar göz önünde bulundurularak nüfus artışı ve büyüme kontrol edilmelidir (Kuşadası Kent Kimliği Çalıştayı Sonuç Bildirgesi)
3. “Rant baskınısı”nın yoğun olduğu bir turizm ilçesi olan Kuşadası’nda yerel yönetimlere büyükçe görevler düşmektedir. Mevzuatın getirdiği uygulamadan kaynaklı olarak, belediye başkanı kararıyla ilerleyen sistemde, hem tek kişi üzerinde ciddi yük oluşmakta hem de katılımcı çözüm yollarının önü tıkanmaktadır.
Toplumun da sahipleneceği, katılımcı bir modelle kent yönetim planı oluşturulmalıdır. Halkın katılımı, bir kararın etkilenenlerinin karar alma sürecine dâhil olma hakkına sahip olduğuna inanmaktadır. Bir örgütün karar vermeden önce ilgilenen veya etkilenen kişiler, kuruluşlar ve devlet kurumları ile danışması süreci, daha iyi ve daha kabul edilebilir kararlar almak amacıyla iki yönlü iletişim ve işbirlikçi problem çözümüdür.
Sandığa giderek fiziki olarak gerçekleştirilen tiyatral demokrasiden, katılımcı demokrasiye geçmek gereklidir. Bunun için gereklilikler 2 başlıkta ele alınmalıdır.
a-Anayasal Düzenlemeler: Anayasal düzenlemeler, devlet eliyle yapılmalıdır.
b-Yerelden Temsiliyet: Yerelden temsiliyete ilişkin ise Kuşadası’ndaki deneme adımlarından bir kısmına bu yazıda bahsedilmiştir. Tüm meselelerin çözümünde olduğu gibi, çıkış yolu konunun kendi özünde, kendi yerelinde olmasıdır.
Kuşadası’ndaki sivil hareketin çabaları takdire değerdir. Bu çabaların daha çok insana ulaşması, örnek olması, paydaş bulması, gelişmesi için yaşananlar yazıya dökülmüştür.
Kimlik değerlerini bulan, kapasite ve kaynaklarını aydınlık bir gelecek perspektifinde oluşturan bir Kuşadası mümkündür.
Çalıştay web sayfası ve sosyal medya hesapları:
• https://kusadasikimliginiariyor.com/
Kaynaklar
Göksu, A.F., (2024). Deneyim; Kuram ve Kılgı arasında geçen süreç. (depts.washington.edu).
Güney, İ., Somuncu, M. Kuşadası İlçesi’nde turizmin yaşam döngüsü: Mekansal ve toplumsal öğeler üzerinden bir değerlendirme.
Fatma Köksal (Mimar/Köksal Mimarlık&Danışmanlık Kurucusu)
TMMOB Mimarlar Odası Kuşadası Temsilciliği 19.Dönem Yönetim Kurulu Başkanıdır. Kendi estetiğini üretmenin tüm ülke ve yerelde mümkün ancak çaba isteyen bir konu olduğunu düşünerek; yerel bilgi ile çağını yakalayan yöntemleri bütünleştirmeyi hedeflemektedir. Disiplinler arası çalışmayla tasarlanan yapılar; yaşanabilir kent mekanları için yerel dinamiklerle geliştirilen çalışmalar üretmektedir.